4 Nisan 2010 Pazar

Cehennem Biziz!

Çek senet mafyasının bile insan göndereceği yerlere insafsızlık ve akılsızlık gönderenlerin hukuktan, insanlıktan, halklılıktan iddiaları olabilir mi?

Onca rezillliği fark edip de değiştirmeyenler neyin açılımını, tartışmasını akıl edebilirler ki?

'Kaymakamlığa başvursaymış'mış! İcraya verilmişler, gelirleri, halleri, durumları ortada. Kulağı olan duyar, gözü olan görür! Bir hukuk varsa, doğrudan devreye girer! Sesi çıkmayana insaf yoksa hukuk, devlet, adalet niye?

Kalp krizi geçiren hastaneye gitse kurtarılabilir bellki. Ya yere yığılan, ayakta kalamayan? Gelen geçen, konu komşu, kurumlar, anlayış, getiriş götürüş hukuku yoksa?

Bir hukuksal otomatiğin olması için, evet, gelir verilerinin güvenilir olması lâzım. Düğünlerde takılmış altınlara referanslar vergi verilerinin veri kabul edilmeyeceğinin bildirgesi değil de ne? Deniz Feneri meselesinin hasıraltı edilmesi, vergi ve gelir sorunlarının çözülmeyeceğine işaret değil de ne? Yoksullar için icra hukukunun çek senet mafyası adaletini bile aratır halde olması verilerin güvenilir olmadığının kabulünden değil mi?

Karaparasından vazgeçmeyen bir hukuk hiç bir açılımı yapamaz, hiç bir insanî adımı atamaz!

Adil ya da meşruiyet iddiasında bulunabilecek bir sistemin niceliksel (buna muhalefet edip de becerebiliyorsanız niteliksel) veri tabanını oluşturmamaya inattan ne vatandaşlık anlayışı çıkar ne de aklı başında bir toplum anlayışı.

Ortalık gelirsiz, vergisiz zenginlerle ve onların önlerine geçeni o eleştirilen arabalarla ezip geçen mahdum ve mahdumeleri ile dolu. Gelir verileri ile ilgili düzenlemelerin yapılmaması sermaye birikiminin, 'bir lokma bir hırka'dan vazgeçmişliğin mekanizmaları ile açıklanabilecek bir şey değil. Yoksulun, zorda ve darda olanın hesaba katılmaması lanetlenesi bir ezip geçme hukuku ile alâkalı.

Ağır ve kasıtlı bir insafsızlık, sırtdönme, halden anlamama ile karşı karşıyayız!

Kaçak elektrik kullanan sanayicilerin sırtı sıvazlanırken, elektirik borcunu ödemeyen yaşlıları içeri tıkabilen bir hukuk, hukukçular üzerine düzenleme ile mi adaletini kazanır? İş siyasidir, anlayış sorunudur. İnsanlara insan gözüyle bakma, insanlıkta karar kılma işidir.

Bugüne kadar yoksul için, insan için, insaf için ayağa kalkmayanlar istedikleri yaltacı topluluğun kapısında ağaç olabilirler. Karşı çıktıkları "Ceberrut Devlet"in insafsızlığının, zorunun, amansızlığının, dayatmacılığının bekçiliğini yaparak.