2 Haziran 2011 Perşembe

İşkence Devam Ediyor!

DİNLENME KORKUSU ALTINDA YAŞATMAK: Bir İşkence formudur. Kollektif, kitlesel ve bireysel  etkileri her açıdan "eski dönem" işkencelerinin işlevleri ile yerdeğiştirebilir (interchangable) durumdadır.

GELECEK KORKUSU ALTINDA YAŞATMAK: Gazetecileri, işadamlarını, öğrencileri, muhalifleri, muterizleri tehdit bir kaygı ve kuşku toplumu yaratmaktadır. Arif olduğundan değil de temeli olan bir paranoyadan her an başına birşey gelebileceğini düşünen insan bir korku ve dehşet toplumunun temeltaşıdır. Karşıtı ise kayırılan, korunan, emek ve çaba sarfetmesi gerekmeyen aidiyetlerle önü açılmış, "taraf" olmuş insandır.

LİNÇ KORKUSU ALTINDA YAŞATMAK: Bir göstericiyi takip ederek linç eden, kalça kemiğini kıran anlayış hem hukuku, işbölümünü ortadan kaldırmakta, hem de muhalifi "katlivacip olma" duygusu ile yaşatma anlayışıdır. Yayılmaktadır. Milislerle karşı karşıya olunduğu, hukuk, adalet ve kuralların iktidarı paylaşanlara işlemediği duygusu yerleştirilmektedir.

KİMYASAL SİLAH KULLANIMI: Sağlığı bozuk olanlara, çevreye, etrafa da fatura kesmenin yolu olarak da görülse aslolan eziyet ve zulümdür. Artık tanklar toplar kullanılmamakta, muhalif gençlik, protestocular, grevdeki işçiler, gösteriye hazırlanan sendikalar ile oynanmaktadır. Kontrollü güç kullanma değil, kontrolü elinde tuttuğunu sananın kontrolü yaşama ritualidir. Sosyalleştiricidir. Kardeşlik kodeksinin yerini yeni tahakküm kodeksinin aldığı kaldırımların sunak taşına çevrildiği tehlikeli bir oyundur. Kurban kendisini eşit görse de, gaz kullanan eşitini haşereleştirmektedir. Bu sosyal rol oyunu toplumsal dayanışmayı zayıflatmakta, bireyselleşme kanallarını zora sokmaktadır.

TUTUKLULUĞUN KULLANILMASI: Başlı başına bir endişe, kaygı, dehşet kaynağdır. Hem fizikî hem ruhsal bir tehdit, sınırlandırma, zorla bastırma, eziyet aracıdır.

"SIZDIRMALAR": Her şey her an sizin için kötüye kullanılabilir, "yakında sızdırılabilir". Birilerine sizin mahreminiz, namusunuz, malınız canınız helaldir. Resmi yollardan edinilmiş bilgiler miting kürsülerinden dahi size karşı kullanılabilir. Bir dosyaya girmiş alakasız bir ayrıntı sizi taciz için manşetlenebilir. Bir itirazınız var ise karınızın, çocuğunuzun kredi kartı çıktıları, seyahat verilerinin ortaya dökülmesini kabulleneceksiniz. Eski dosyalarınız açılacak, mesela bir teşhirci hanım gazeteci tarafından teşhir edilebileceksiniz.

İFTİRA KORKUSU ALTINDA YAŞATMAK: Bu konudaki teknikler esklileri amatör bırakacak hızda ilerletiliyor. Karşıtlıkların hukuki, olgusal veriler üzerinden problematize edilmemesi, sosyal endişe "iftira korkusu"nu halâ  kaybedeceği birşeyler olduğunu düşünen insanlar açısından ayakta tutuyor.

Direnmenin yanlış, darbeci, kötü, hukuk dışı bir şey olduğu duygusunun yerleştirilmesiyle beraber 12 Eylülü bile aratacak bir döneme girme riski doğdu: 12 Eylülde direnmek zordu, ama meşru idi. Şimdi direniş darbecilik, demokrasi düşmanlığı gibi algılıyor kendisini.

İşkence karakolda yapılmıyor ama sokaklar karakollaştırılmakta: Ara sokaklarda insanlar linç edilmekte! Buna itirazı olanlar yargılanacak gibi görünüyor bundan böyle.

İşkenceye karşı kurulan tüm kaleler yıkıldı,  başkasının malını, canını, namusunu kendisine helal gören bir anlayış yeşertiliyor. Bundan maalesef insanca bir hayat tarzı ve demokratik bir dil çıkmayacaktır.