12 Nisan 2012 Perşembe

Üzerinde Düşünmem Gereken Bir Kaç Dışpolitik Gözlem/Varsayım

Bu kez sonuçlarındaki tutarlılıklarını sınamadığım varsayımlarımı ve onlarla ilintili sorularımı ilerde değerlendirmek/cevaplamaya çalışmak üzere sıralayayım:

1. BOP dönüşecek.

2. Varolan Krizlerin en büyüğünü yaşıyoruz.

3. Uluslararası şekillenme lokal dinamikleri hesaba katma üzerine kurulu. Zorlama işlerden tasarruf sözkonusu.

4. Neoconlar devre dışı.

5. "Finanskapital" çıkar alanlarıyla, yönelimleriyle lokalize oluyor. Lokal politizasyon globallik imajı pahasına olacak.

6. Para fazlasının rasyonel değerlendirilmesi uluslararası siyaseti dengede tutuyor.

7. Çin uluslararası iktisadi sisteme entegre durumda. Çini sarsmak, Çinin hareketleriyle sarsılmak akla yatkın değil. Uluslararası sisteme şimdilik "uluslararası kapitalist sistem" de diyebiliriz. Burada bir dönüşüm, yeni denge söz konusu olabilir mi, şimdilik bilemiyoruz.

8. Türkiyenin dış politikadaki imkan ve insiyatifi enerji sorununu ve cari açıklarını kısa vadede çözebilmesine bağlı olarak daralıp genişleyebilir. Pazarlarda bir daralma söz konusu olacak. Orta ve uzun vadedeki çözümler kısa vadedeki daralmalar yüzünden yetersiz kalabilir. Bunun da nedeni uluslararası siyasette imkanlarımızı aşan angajmanlardır. Başarı kumarda kazanmak, konjonktürel hareketlerle sağlanabilir ve risklidir.

9. Türkiyenin bölgesel aktör mü, bölgesel taşeron mu olacağı konjunktüre, talihe, şansa bırakılmış görünüyor. Bu kadar riskle başarı politikaları yürüten kesimlerde gerginlik ve tereddüt biriktirir.

10. İrana müdahale Amerikadan gelmezse belirsizlik yaratmaya yöneliktir. Suriyeye müdahale sonunda tüm müdahilleri de dönüştürecek bir süreci başlatacaktır. Eğer İrana müdahale Amerikadan gelirse BOP planlandığı gibi şekillenecek, ancak orta-uzun vadede çatlaklar verecektir.

11. Varolan aktörlere seksenli yılların savaş mühendislerinin de katıldığını gözlemlediğimizi ekleyelim. Obama yönetimi ile alakalarının ne olduğuna dair değerlendirmeler gerekiyor. Ağırlıkları geçici bir dönem için midir bilemiyoruz. "Neoconların devre dışı kalmaları hala söz konusu mudur?" sorusuna geri dönmemiz gerekiyor burada.

12. Türkiyeyi parlak bir gelecek bekliyor ancak, toplumsal uzlaşmasını tamamlamamış bırakılarak destabilizasyon kanallarının açık tutulması bir "proje" midir? Halkının Ülkesi olmaması tercih edilecekse, kimin, kimlerin ağırlığı söz konusudur? Gerilim politikaları ne ölçüde dayatma, ne ölçüde bilinçli bir tercihtir?